Bakan Avcı, Türk Dünyası Kitaplığı tanıtım programına katıldı  
Bakan Avcı, Türk Dünyası Kitaplığı tanıtım programına katıldı

Bakan Avcı, Türk Dünyası Kitaplığı tanıtım programına katıldı

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türk Dünyası Kitapları tanıtım programına katıldı.

Bakan Avcı, Türk Dünyası Kitaplığı tanıtım programına katıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim Atatürk Kitaplığı’nda düzenlenen törende konuşan Bakan Avcı, konuşmasına, Türk Dünyası Vakfı´nca yayımlanan Türk Dünyası Kitaplığı, Türknâme tanıtım programına katılan herkese teşekkür ederek başladı.

 

Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Bakan Avcı, tanıtım programında; edebiyat, dil, kültür ve tasavvuf sahalarında hazırlanmış 150´nin üzerinde eserin tanıtıldığını söyledi.

 

“Kitabın, bilginin, marifetin ve iltifatın başrolde olduğu bir program”

Tarih, edebiyat, dil, kültür, tasavvuf gibi sahalarda hazırlanmış 50´den fazla eserin tanıtıldığını bildiren Bakan Avcı, “Yani, kitabın, bilginin, marifetin ve iltifatın başrolde olduğu bir program için bir aradayız. Bu tanıtımın Türk Dünyasının zenginliklerinin, birikiminin tanıtılmasında, ifade edilmesinde ve dikkatlere sunulmasında faydalı sonuçlara vesile olmasını ve hayırlı olmasını dileyerek, bu kitaplığın oluşmasında emeği bulunan kalem erbabına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. 

 

Bakan Avcı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Eğer Batılı filozof Ludwig Wittgenstein’ın ‘dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır’ önermesini, toplumlar için uyarlayıp, ‘bir milletin dilinin sınırları, dünyasının da sınırlarını belirler’ şeklinde ifade edecek olursak; Türkçe konuşanlar olarak bizlerin, büyük bir imkânla ve aynı zamanda büyük bir sorumlulukla karşı karşıya olduğumu anlarız.”

 

Baltık´tan Çin Şeddi´ne Türkçe

Türk Cumhuriyetlerinin bulunduğu Orta Asya´nın yanında, Türkçe konuşan toplulukların bulunduğu bölgeleri Türk Dünyasının bir parçası kabul edilmesi durumunda, “Ülke sınırları ile mukayyet olmayan bir coğrafyanın parçası olduğumuz daha da belirginleşir” ifadesini kullanan Bakan Avcı şöyle devam etti: “Batı Avrupa´da yaşayan soydaşlarımızı da ‘ana dil bağından’ dolayı çerçeveye dâhil ettiğimizde; bir vecize haline gelen, ‘Adriyatik´ten Çin Seddi´ne’ deyimini ‘Baltık´tan Çin Şeddi´ne’ şeklinde söylemek pek ala mümkün olabilecektir. Bu coğrafî yaygınlık, bu sâha genişliği büyük bir imkân; evet ama aynı zamanda yapılabilecekler konusunda da büyük bir yükü de beraberinde getiriyor.” 

 

Türk Dünyasının binlerce yıllık köklü geçmişe ve muazzam kültür hazinelerine sahip olduğunu vurgulayan Bakan Avcı, “Türk Dünyası, mihver coğrafyadan kopup dünyaya yayılırken, tarihi dönüştüren ve etkileyen misyonlar da yüklendi. Mekke´den ve Medine´den Maveraünnehir´e akan medeniyet ırmağı, orada yeniden oluşup zenginleşerek bütün dünyaya bu misyon sayesinde ulaştı” değerlendirmesini yaptı. Türklerin; geldikleri coğrafyanın imkânlarını, zenginliklerini ve hazır buldukları medeniyet verileriyle telif ettiklerini dile getiren Bakan Avcı konuşmasına şöyle devam etti: “Türkler böylece insanlığın büyük birikimini de müktesebata katarak devletler kurdular” diye konuştu.

 

“Türklerin inanç eksenine dayanan kültür ve medeniyetleri baki kaldı”

Medeniyet ve kültürün devam etmesinin önemine vurgu yapan Bakan Avcı,  “Türklerin kurduğu devletler kuruldu, yükseldi ve yıkıldı. Ancak inanç eksenine dayanan kültür ve medeniyetleri baki kaldı. Çünkü bu medeniyetin sınırlan ve yönelişleri; bu medeniyetin dayandığı esaslar, sadece bu dünyada ayakta kalmaya odaklanmış değildi. Medeniyetimiz bütün gücünü, beslendiği ilahi esaslardan ve insanlığa hizmet cehdinden alıyordu. Bu sebepledir ki, Bolşevizmin araya girmesine ve Türkçe, Türk Kültürü üzerinde yıkıcı politikalar uygulamasına karşın, Orta Asya´da Türk varlığından, Türkçeden ve Türk Kültüründen söz edebiliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

 

Türkçenin başyapıtları 12 dile çevrildi

Türk Dünyası meselesinin artık daha bilim ve kültür yoğunluklu ele alınmasına, Türkçenin üzerinde yükselecek bir işbirliği sürecini kalıcı hale getirecek çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Avcı şunları söyledi: “Duygusal tepkilerin işe yaramadığını, hamaset de demek istemiyorum, ama bütün iş birliklerini bir kardeşlik söylemi üzerine inşa etmenin fayda vermediğini de artık görmeliyiz. Türkiye´nin özellikle eğitimde, üniversite bağlamında ve uluslararası dayanışma alanında açtığı yollara yenilerini eklememiz; özellikle dil, kültür ve edebiyat iş birliklerini çoğaltmanın yollarını bulmamız şart. İşte burada takdimini yaptığımız bu kitapların böyle bir amacı var. Dil, edebiyat ve kültür üzerinden bir yol açmak; köprüler kurmak. Hazırlanan kitaplardan 10 tanesi Türkçenin başyapıtlarından oluşuyor. Kutadgu Bilig gibi, Divan-ı Hikmet gibi, Dede Korkut Hikayeleri gibi ‘öndegelen’ eserin, Rusça ve İngilizce dahil 12 dile çevrilerek nazara verilmesi de ayrıca önemlidir.”

 

Eserler EBA´ya da yüklenecek

Bakan Avcı, Eğitim Bilişim Ağı´nın (EBA) 8,5 milyon izleyicisi ve 150 bini aşkın yardımcı ders materyaliyle örgün orta öğretim düzeyinde dünyanın en büyük eğitim portalı olduğunu belirterek, "İnşallah bu eserleri EBA´ya da yükleyerek 17 milyon ilk ve orta öğretim çocuğumuzun ve bütün üniversitelerimizin hizmetine sunmuş olacağız. Birden okuyucu ve takipçi sayımız katlanmış olacak" diye konuştu.

 

Konuşmaların ardından Bakan Avcı, Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı ve Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ile beraberindekiler, 150´nin üzerinde eserin yer aldığı "Türk Dünyası Kitaplığı-Türkname"nin açılışını gerçekleştirdi.

Haberin Videosu:

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.